Öylesine..

Bugün yavaşça veda edeceğim sana, hem de tam o her seferinde koştuğum anda. Evet, gecenin en koyu renginde üstüme çullanmayı seven varlığını ilk kez sarmayacak kollarım. Belki şaşıracaksın benden gelene veya artık gelmeyi bırakana. Ama ben o yüce adımı atmaktan geri durmayacağım. Tüm hücrelerimin senin arzunla doruğa ulaşmayı beklediği o an, tam o an keseceğim hatta her şeyi. Varlığından haberdar olmadığın kadar yoklukla baş başa bırakacağım seni. Senin bana yapmaktan hep çok keyif aldığın gibi. O piç gülüşünden de yerleştireceğim suratıma. Senin kadar yakışmayacak belki bana ama bir an görmezden gelemeyeceksin aramızdaki benzerliği. İşte o kısa bir anda yıkacağım seni. Sahip olamadığın tüm güzelliklerin hayalinde boğulacaksın yavaşça.

Bugün yavaşça veda edeceğim sana. Karşılıksız bırakacağıma ant içtiğim bir öpücükle veda edeceğim. Ne uykundan uyanacaksın ne rüyanda göreceksin beni. Duymayacaksın bile uzaklaşan adım seslerimi. Belki bir gün öylesine bir anda geleceğim aklına. Öylesine boş ve önemsiz bir anda. Bir şey bildiğinden değil hiçbir şey bilmediğinden geleceğim. Veya bildiğin tek hamle bu olduğundan ve çekinmeden savurduğun…Sonra hiçbir şey bulamayacaksın. Zaten en ufak kırıntıları bile koymayı çok gördüğün noktada hiçbir şey bulamayacaksın. Ve ben ilk kez böylesine tatmin olacağım gitmekten.

BÖLÜM SONU CANAVARI: Let Her Go-Passenger